Başta filozoflar olmak üzere mutluluk ya da yaşam doyumu, ilk çağlardan bu yana insanların ilgi ile üzerinde durduğu konulardan birisi olmuştur. Yaşam doyumu kavramı incelenmek istendiğinde, öncelikle doyum kavramını açıklamak yaralı olacaktır. Doyum, istek, ihtiyaç, temenni ve beklentilerin karşılanması şeklinde tanımlanabilmektedir. Yaşam doyumu ise insanın beklentileri ile sahip olduklarının karşılaştırılması şeklinde tanımlanabilir (Özer ve Karabulut, 2003: 72).
Amerika ve Avrupa Birliği ülkelerinin önem verdiği yaşam doyumu, bu ülkelerde uygulanan sosyal politikaların belirleyicilerinden olarak dikkatle takip edilen bir kavramdır. Eurobarometer ve German Socioeconomic Panel Survey adlı programlar sayesinde halkın gelir, istihdam, yaşam doyumu ve bunlarla ilişkili pek çok veriyi temin eden Avrupa Birliği ülkeleri, Pew Foundation ve World Value Survey gibi kuruluşların değerlendirmelerine dayanarak sosyal politikalarını belirlemektedirler. Nitekim Diener ve Biswas Diener (2002) kişi başına düşen milli gelir; Diener ve Seligman (2004) yaşam süresi, öznel sağlık algısı, üretkenlik ve iş tatmini; Diener ve arkadaşları (1995) ise bireysel güven duygusu ile yaşam doyumu arasında pozitif korelasyon bulunduğunu ortaya koyan çalışmalar yapmışlardır (Gündoğar ve diğ., 2007: 15-16).
KAYNAKLAR
Özer, Melek ve Karabulut, Ö.
Özsoy (2003), Yaşlılarda Yaşam Doyumu, Geriatri,
6(2), 72-74.
Diğer kaynaklar mevcuttur...