Yüksek Lisans'ta Torpil Var mı?

"Yok" diyen çarpılır. Yüksek lisansa kabul koşulları okuldan okula değişiyor, biliyorsunuz. Değerlendirme ölçütlerinde neler var: Lisans mezuniyet derecesi, ALES puanı, yabancı dil seviyesi, mülakat değerlendirme notu, yetenek sınavı notu ve bilim sınavı notu. Bunlardan lisans bitirme derecesi, ALES puanı ve yabancı dil seviyesi (KPDS, ÜDS, YDS notu, artık hangisi olursa) sabittir. Yani siz ne aldıysanız odur. Başvurduğunuz enstitü bunlarda değişiklik yapamaz. Ama bilim sınavı, yetenek sınavı ve tabi ki mülakat üzerinde oynamaya oldukça müsait olan ölçütlerdir.

Mülakat Sınavı Nedir?

Bildiğiniz torpildir. Zamanında bir hocam bana kendi öğrencisi olmam için yüksek lisansa başvurmam gerektiğini söylemiş ve kazanmamın garanti olduğunu ima etmişti. Ben de mülakatta ne soracaklarını bilmediğimi söylediğimde "sana birşey sormayız, sen bizdensin" demişti.

Mülakat sınavlarının ilk amacı, farklı üniversiteden gelen öğrenciler yerine kendi mezunlarına şans tanımalarıdır. Bu nedenle siz mülakatta dünyayı kurtarsanız da, iki kelimeyi bir araya getiremeyen kendi öğrencileri tam not alırken, sizin aldığınız not 100 üzerinden 40 olur. O da itiraz etmeyin diye.

Mülakatta Neler Sorulur?

Ivır, zıvır... Ciddiyim. Sizi zorlamak için gereksiz bir sürü soru sorarlar. Maksat, mülakat çıkışında "kesin kaybettim" hissine kapılmanız ve beceriksiz yalakaların kazanmasına itiraz etmemenizdir. Eğer makine mezunuysanız ve alanınızda iddialıysanız size jüriden birisi, kendi yazdığı ders notları kitabında geçen ve hiçbir yerde bulamayacağınız uyduruk bir yazılımın kullanılımı ile ilgili bir ipucu sorabilir. Alık alık baktığınızı fark ettiğiniz anda "yoksa sen o yazılımı hiç kullanmadın mı" sorusunu patlatarak öldürücü darbeyi indirir. Eğer alanınız işletme ise bir başka hoca, kendi yazdığı bir tezin içinden bir kuple okumanızı isteyebilir. Hocayı tanımadığınızı ya da çalışmaları hakkında bilginiz olmadığını söyleyecek olursanız yandınız: "Yoksa sen araştırma yapmayı sevmiyor musun?". Bu soru, bittiğinizin resmidir.

Mülakat sınavlarının bir de gıcık yanı vardır ki, insanda moral namına bir şey bırakmaz. Mülakat sınavı, hocaların bir araya gelip adaylarla makara geçtiği ortamlardır. Mülakat sınavından çıkan çoğu kişi "ne sordular abi" sorusuna kısa cevaplar verir. Çünkü bazı kısımlarını hatırlamak istemezler. İçeride kendini Einstein sanan birkaç züppe, adayları aşağılayıcı tavırlarıyla o kadar ezmiştir ki...

Mülakat Sınavı Nasıl Geçilir?

Torpille... Kısacası, başvurduğunuz bölüm hocalarıyla önceden tanışın, kendinizi anlatın, biraz yalakalık yapın, olur bu iş. Ya da mezun olduğunuz okuldan başkasına başvurmayın. Bu işler böyle...

Yetenek Sınavı Nedir?

Yüksek lisansta yetenek sınavı yapan enstitüler var. Bu bence de olması gereken bir şey. Örneğin resim öğretmenliği alanında yüksek lisans yapmak istiyorsanız, nasıl resim yaptığınızı görmek isteyebilirler. Öyle değil mi? Sonuçta yüksek lisans yapanlar bol bol yağlı boya yapıyorlar... Tabi ki hayır! Yüksek lisans, resim yapmayı öğrendiğiniz değil, bir konuda uzmanlık kazandığınız, bilimsel araştırma yaparak akademik hazinemize katkıda bulunmanız gereken bir yerdir. Ama sizden "hele şu kızı çiziver de görek, nasıl mışsın" şeklinde abuk subuk bir istekte bulunurlar. Sanki resim yapma yeteneği iyi olan kişinin, araştırma ve bilimsel makale hazırlama yeteneği de daha iyi olacakmış gibi. Bunun üstüne, Mimar Sinan mezunu olup dünya kadar sergi açmış, ödüller toplamış başarılı bir arkadaş doğuda bir üniversiteye başvurur, yetenek sınavında kaybeder. Nedense o okulun tüm mezunları, bu arkadaştan daha iyi resim yapıyordur.

Gördüğünüz gibi, mülakat sınavları gibi yetenek sınavları da torpilin döndüğü, hocaların aralarında "bu iyi çocuk ya, ne iş versek yapar, güzel de çay yapıyor haa" gibisinden değerlendirmelerin yapıldığı bir sınavdır.
Geçmek mümkün mü? Mümkün. Nasıl? Torpille... Gidin, başvurmadan 1-2 ay önce iletişim kurun. Azıcık yalakalıktan kimseye zarar gelmez diyenlerdenseniz devam...

Bilim Sınavı Nedir?

Torpildir... Aynen öyle, torpildir. İşte size bir enstitünün bilim sınavı soruları:
  1. (Px Py R alfa) harflerini vermiş. X malının fiyatı düşüyor. Buna göre gelir ve ikame etkisinin analitik gösterimini yapınız, talep eğrilerini gösteriniz.
  2. Cournot'nun duopol teoremini şekil yardımıyla açıklayınız.
  3. Doğal işsizlik hipotezini açıklayınız. Bununla ilgili iktisadi düşünceler nelerdir? Ne gibi ayrımlar vardır, tartışınız.
  4. Neoklasiklerin bölüşüm teorisi hakkında bilgi veriniz.
  5. Milli gelir hesaplama yöntemlerini yazınız. Gelir yöntemiyle hesaplama hakkında bilgi veriniz.
  6. Ödemeler bilançosunda hangi kalemler vardır? Açıklayınız. (Kaynak: Memurlar.net)
Göster, tartış, bilgi ver, açıkla... Bu sınavı ben hazırlasam not kıracağım o kadar çok yer var ki...
Eğitim okuyanlarınız bilirler. Ölçme ve değerlendirme konusunda araştırmacılar yıllarca ve yüzlerce bilimsel çalışma yapmışlar, bu tür soruların geçerliliğinin zayıf olduğunu ortaya koymuşlar. Oysaki bilim ocağı olması gerken enstitülerin hocaları bir araya gelip 20 soruluk, geçerli bir test hazırlayamıyorlar. Neden? Çünkü o zaman adamına göre muamele yapamazlar. Adayın verdiği cevap ya doğrudur, ya da yanlış.

Gerçi test yapsalar ne olacak. Bu soruları sınav öncesinde kendi mezun öğrencilerinden istediklerine dağıttıkları aşikar.

Bilim sınavı soruları, bilgiyi ya da vizyonu ölçme amacıyla değil, tamamen üzerinde oynama yapabilme amacıyla hazırlanmış sorulardır. O nedenle diğer ölçütlerde yani ALES ve lisans notunuzda tavan yapmadıysanız şansınız az demektir. Tabi tanıdığınız yoksa...

İyimser Bir Not (Fazla İyimser)

Tüm bunlara rağmen bazı hocalar, ama çok azı, seçmelerde gayet objektif olabilirler. Ben duymadım. Böyle bir hocadan haberim yok. Ama olabilir. Siz ümidinizi kırmayın. Ayrıca, tüm bu torpil girişimlerine rağmen, hocaların fazladan puan dağıtmalarına rağmen kendi öğrencileri o kadar düşük ALES ve lisans derecesine sahiptir ki, siz onları da geçebilirsiniz. Bu oluyor, kendimden de biliyorum. Çok da örneği var. O nedenle gerçekten istediğiniz bir bölümse ve olanaklarınız yeterliyse başvurun. Ama kazanamazsanız bunları önceden biliyor olun ve moralinizi bozmayın.

En önemlisi, kendinizle dalga geçilmesine izin vermeyin. Özellikle mülakat sırasında sizi dalgaya alacak olan hocaya "hatamı mazur görün, o kadar araştırma yaptım ama sizin bilim dünyasına yaptığınız herhangi bir katkı bulamadım. Nereye sakladınız acaba" gibi bir soru sorabilirsiniz. Yaptıkları zaten birşey yok, cevap da vermezler. Kendi derslerine asistanları gönderip odalarında yazdıkları bir iki makale vardır, onları da intihal yazılımına soksanız yarısı çalıntı çıkar. O nedenle zaten yazdıkları tezlerin 2 seneden önce yayınlanmasına izin vermezler. Rahat olun yani. Olsa olsa, hiç bir masrafları olmadığı halde kıytırık iki kağıt parçası için istedikleri 100 TL kadar olan başvuru ücretiniz yanar...

Öte yandan, mülakat ve bilim sınavı yapmayan okullar da var. Onlara başvurarak torpil yapılmadığına emin olabilirsiniz. Tabi çok az. En son Çanakkale Üniversitesi vardı, şimdi onlar da bilim sınavı yapmaya başladılar. Azalıyor gitgide. Size iyi şanslar...